Sağlıkta Dönüşüm Programı‘nın toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri giderek daha görünür hale geliyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Tokat Şubesi Hukuk Sekreteri İbrahim Boyraz, bebek ölümleri dahil sağlık sisteminin zayıflamasına dikkat çekerek, acil önlem çağrısında bulundu.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Tokat Şubesi Hukuk Sekreteri İbrahim Boyraz, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlıksızlık ürettiğini ve bebekler dahil toplumun her kesimini olumsuz etkilediğini vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:

“Birlikte Değiştireceğiz!”

“Sağlıkta Dönüşüm Programı, sermayenin ihtiyaçları kapsamında Dünya Bankası’nın bir programı olarak geliştirilmiştir ve AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002’den itibaren hızla uygulanmaya başlanmıştır. Sağlık sistemine bilerek yatırım yapılmamış, uygulanan politikalarla sistem zayıflatılmıştır. Hasta kuyrukları, ilaç temin zorlukları ve SSK ile Sağlık Bakanlığı ayrılığı gibi sorunlar, halkta oluşan hoşnutsuzluktan faydalanılarak bu olumsuz sağlık uygulamalarının ‘sağlıkta devrim’ yapılarak değiştirileceği beklentisi yaratılmıştır. Ancak geldiğimiz noktada, para için bebeklerimizin yaşamına kadar el uzatan bu programın toplum sağlığına katkı sunmadığı herkes tarafından görülmüştür.”

“Sağlıkta Dönüşüm Programı Çökmüştür”

“Bu program, kar ve rant odaklı, özelleştirmeci bir anlayışla yürütülmekte ve halkın geniş kesimlerinin çıkarları sermayenin ihtiyaçlarına feda edilmektedir. Bu sadece Türkiye’de değil, bu tür programları uygulayan tüm ülkelerde de çökmüştür. Sağlık toplumsal bir olgudur ve toplumun geniş kesimlerinin ihtiyaçlarını merkeze almalıdır. Ancak yönetenler, sağlıksızlık halinden kar etmeye çalışan bir sağlık sistemi oluşturmuştur.”

Sağlıkta Bölünme ve Birleşme Süreçleri

“SSK kurumları işçilerin parasıyla kurulmuş olmasına rağmen, işçi sendikaları ve toplumun geniş kesimleri bu sürecin dışında tutulmuştur. Sağlık hizmetlerini önce ‘Halk Sağlığı, Temel Sağlık Hizmetleri ve Kamu Hastane Birlikleri’ diye ayırdılar, sonra da ‘sağlıkta devrim’ diyerek birleştirdiler. Ancak bu süreçler sadece toplumun aklıyla alay etmekten öteye gitmemiştir.”

“Sağlık Bir Kamu Hizmeti Olmalıdır”

“Sağlık hizmetlerinin genel bütçeden karşılanması gerektiğini ve sağlıktan tasarruf yapılamayacağını söyledik. Ancak 2008’de çıkarılan Genel Sağlık Sigortası uygulaması ile yoksullar üzerinde sağlık hizmetinin mali yükü arttı. Katkı payları, cepten ödemelerle halkın sağlık hizmetine ulaşması engellenmiştir. Sağlık bir kamu hizmetidir ve kamu hizmetleri kadrolu çalışanlar eliyle yürütülmelidir.”

“Özel Hastaneler Yerine Kamu Sağlık Yatırımları Yapılmalı”

“Şehir hastaneleri yaparak yayılmış olan kent hastanelerini kapattılar. Bu devasa hastanelerin toplum sağlığı açısından uygun olmadığını ifade ettik, ancak dinlenmedik. Sonuç olarak, toplum sağlığına hiçbir fayda sağlamayan bu sistem çökmüştür.”

“Sağlıkta Yeni Bir Sistem Mümkün”

“Bizler, sağlıkta rant ve kar odaklı değil, toplumun ihtiyaçlarına yönelik bir sistemin zorunlu olduğuna inanıyoruz. Özel hastanelerin yerine kamu sağlık kurumlarına yatırım yapılmalı, sağlık hizmetleri demokratikleşmeli ve bölge tabanlı, koruyucu sağlık hizmetleri öncelikli olmalıdır. Ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sağlanmalı; özel hastaneler kamulaştırılmalı ya da SGK ile olan tüm anlaşmaları iptal edilmelidir. Ayrıca sağlık emekçileri ile halkı karşı karşıya getiren mevcut sistemin skandallarını örtbas etmeye çalışmak yerine, adil bir soruşturma süreci başlatılmalıdır.”

Boyraz, ayrıca sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak, “Dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı dahil, denetimden sorumlu tüm bürokratlar görevden el çektirilmeli ve adli süreçlere dahil edilmelidir” dedi.

Muhabir: Mihriban Koçaker