Özel öğrenciler “Atlı terapi” ile engelleri aşıyor Tokat’ta, “Engelleri Atla Geç” projesi kapsamında özel öğrencilere atla terapi uygulaması başlatıldı.
Özel öğrenciler “Atlı terapi” ile engelleri aşıyor
TOKAT – Tokat’ta, “Engelleri Atla Geç” projesi kapsamında özel öğrencilere atla terapi uygulaması başlatıldı.
Tokat Özel Eğitim Uygulama Okulunda 6-24 yaşlar arasındaki 40 öğrenciye yönelik atlı terapi uygulaması başlatıldı. Proje kapsamında özel öğrencilerde hayvan sevgisinin oluşması, korku ve endişe duygusunun yerini güven duygusunun alması, öğrenme kolaylığı sağlaması bekleniyor. Atlar sayesinde öz güven kazanan, vücut hareketlerinde gelişim sağlanan öğrenciler ise uygulamadan oldukça mutlu. Okul Müdürü Sami Öğüt öğrencilerin haftada 3 gün çiftlik hayvanlarıyla bir araya gelerek terapiye katıldıklarını belirtti. Öğrencilerin psikososyal, duygusal yönden gelişmelerini sağlamak için böyle bir proje hazırladıklarını ifade eden Müdür Öğüt, çocukların çok mutlu olduğunu gözlemlediklerini sözlerine ekledi.
Atlı terapi öz güvenlerini artırdı
Proje Yürütücüsü Özel Eğitim Öğretmeni Burcu Özsoy, atla terapi ile öğrencilerde algılama, konuşma, iletişim ve sosyal davranış ile psikomotor problemlerin tedavisini amaçladıklarını kaydetti. Öğrencilerin ata binmenin yanı sıra çiftlikteki hayvanları beslediklerini belirten Özsoy, “7 ay sürecek olan proje kapsamında haftanın 3 günü öğrencilerimizi çiftliğe getireceğiz. Otizm, down sendromu, çoklu engel grupları ve bedensel engelli öğrencilerimiz bu eğitimlerden yaralanacak. Bu öğrencilerimizin hepsi ata binmeseler dahi attı sevmelerini, beslemelerini, diğer hayvanları sevip beslemelerini istiyoruz” dedi.
Çocukların çiftlikte hayvanlarla yakından ilgilenerek mutlu olduğunu dile getiren Özsoy, “Daha önce hiç atın yanına yaklaşmayan çocuğumuz şimdi atı sevmeye başladı. Hatta bugün üçüncü haftamız, ata bile bindi. Kısa sürede bu kadar geçme kaydettik. Çocuklarımız önceden dışarı çıktıklarında çok tedirgin oluyorlardı. Bizler de çok korumacı oluyorduk ama burada çocuklar çok rahatlar. Hayvanlara daha özgüvenle yaklaşabiliyorlar. Önceden çok korkuyorlardı. Zaten korku, endişe duygularının güven duygusunu yerine bırakmasını çok istiyoruz. En büyük amacımız da bu” diye konuştu.
Kaynak: İHA